24 Nisan 2013 Çarşamba

Sabah Dizeleri

Dizeleşen bir sevişmenin sabahındayız.
Güneş yükselmemiş penceremizden,
olsun yeşildir yine de, bahçemiz.
Mavi saklı bir kuytuda sırasını bekliyor sabırla.
Halbuki ne güzel piknik yapacaktık.

Dizeleşen bir sevişmenin sabahındayız.
Aşk mı? Korku mu?
Yüzyılların biriktirdiği bir tedirginlik mi kasıklarında.
Maviye kesmiş bir gökyüzü, güvercin tedirginliğiyle akraba
ki bir katliamın tarihidir;
toplumların tarihi olduğu kadar, kadınların tarihi.

Dizeleşen bir sevişmenin sabahındayız.
Sarı bir sestir yeşilin bağrındaki vadide
"Kediye vartiyek dzove pobin."*
(T)aşan bir damladır gözyaşı şimdi
Yeşil bir vadiden, masmavi denize doğru.


*Dereleri bırakın, denizlere ulaşsın.      

Mahir Özkan

10 Nisan 2013 Çarşamba

02:20

Bir yokoluş yolcusu gözler
Akar deli sıvılar,
beyin dahil, göz hariç.
Belki,
su dahil, var hariç.

Mutlak surette, kokar soluduğum aşk.
Boynunda huzura erer, içsesler.
Derin, sessiz bir çığlığın acımasızlığı kalbinde fink atarken.
Ben çıkagelirim koşar adım,
sessizliği bozar gürültücü gülümsemelerim.
Gayet de rasyonel sevmelerim.

Romantizmden anlayan yanım, ancak sana baktıklarımın toplamı eder.
Tüm sesleri toprağa gömecek çoğunlukta, sana akan yığılmalarım.
Ve sakin iki yaprak aynı ağaçta, bin yıldır habersiz.
Coşkuyla göğe düşerken karşılaşan.

Yaprak mavi, gök yeşil.
Bulut mavi, sen mavi, ben beyaz. 

5 Nisan 2013 Cuma

Yeşil


Baharın derininde bir yürek,
yeşilin ekseriyetle yaktığı boğaz
kışın karlar altında apaçık belirmiş
ne boğaz yakar, ne yeşillenmekten korkar.

Yeşil yalnız perşembeleri müjdelerken
varoluşun temelini sarsar olmuş
Belki bir mavide gökyüzü kadar
kim bilir minik bir kahverengide belki.
Yer bulur muydu tapılası kar tanelerinde.

Yirmiler yedileri, sekizleri olmayan dokuzları kovalarken
sonsuzluğa açılan bir pencere inşa etmek gibi, umut.
Ya da gecenin bitiminde en güzel mavisini takınan göğe,
savrulan bir yaprak,
kokusu sabah keskinliğindeki denizin
beyaz bir kayasına sevdalı yosun,
maviyle kalmalı.