14 Temmuz 2013 Pazar

Yalnızlık resmi en iyi kalabalık kıyılarda çizilir,
özlenir beyaz eller,
tutuşturmak için ateşi.

bir varmış bir yokmuş iki sevgili
koşturmak gibi şelaleden aşağı,özlem(ler)
benek benek gökyüzü
uzaktan parlayarak gelen gece
bulut kadar sakin
anne kadar tedirgin

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Hiç olmadığı kadar kısa notlar düşüyorum
sevmeye dair.
Halbuki sevmek bir şiirin yazılıyor olmasından başka ne olabilir.

Akşamüstü Maviliği

en çok akşamüstü maviliğini seviyorum
saçlarımdan gökyüzüne yayılan,
göğsümden toprağa inen,

sonra en çok martıyı seviyorum,
sırf göğe takılmış kanatları var diye

vapur kıyıya yanaşınca
bir adam bekliyor,
en güzel gülümsemesi dudaklarındayken
martı olası geliyor insanın
özgürleşiyor bir kere daha aşk,
mülksüzleşiyor.
çok sevdiğim akşamüstünü bile sahiplenemiyorum
dokunmadan seviyorum,
mavinin tonlarını.

usulca soluğundan öpüyorum sonra,
en çok soluğunu seviyorum
rüzgara karışıp yüzüme estiğinde, martı oluyorum yine
bulantılar eşlik etmiyor hızlıca gidişlerime
Livingston olamıyorum yine de hiç
özgürlük için dağlara çarpmıyorum ama
aşk yeşilde de özgürleşiyor artık.

7 Temmuz 2013 Pazar

Renkli

Gel gökyüzüne koşalım sevgilim
Tut bir elimi, yeşil
Uzanalım güneşe, sapsarı.

Gel geceyi getirelim sevgilim,
Sev gözlerimi, mavi
Yıldızlarla sevişiriz, bembeyaz.

Gel sonsuzluğa gidelim sevgilim,
Ölümsüzlük hayalleriyle, kıpkırmızı
Yeniden doğarız belki
Gökyüzüne doğru rengarenk...

2 Temmuz 2013 Salı

Yağmurlu

Yağmur bu defa bir kadın saçı değil, gecede
camdaki her şakırtı,
gülüşmeler gibi sevda kokulu..

Gök gürültüleri,
ilk defa ürkütmez, bu gece.
Yalnızlığı böler, üleştirir anılara.

Sıcaklığını verirken
yeşilden bir örtü gibi serilir üzerime serinlik.

Bir sinek avare, pencereden dalar;
aç, açıkta kalmış bir ten bulmaya.

En yakın yeşile bulanırım,
fesleğen bulaşır burnuma.
Uykuya yatmışları uyandırır gibi

Bahar, gece de gelir.
Gece, bahar da...